Diyabet ve Göz Hastalığı

Diyabet ve Göz Hastalığı

Diyabet Nedir?

Diyabet vücutta glikoz metabolizmasının bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Glikozu vücut tarafından kullanılabilir hale getirmeye yarayan insülin hormonu, pankreasta bulunan beta hücrelerinin tahribatı sonucunda daha az salgılamaya başlar. İnsülin hücrelerde kullanımı bozulduğundan kanda dolaşan glikoz hücrelerde kullanılamaz duruma gelir. Hücreler glikoz emilimini yapamaz ve kanda glikoz seviyesi yükselir. Bunun sonucunda; vücut damarlarında bozukluklar başlar. Başta göz, böbrekler, kalp ve damar sistemi olmak üzere bir çok organda hasarlar gelişir.

İki tip Diyabet vardır:İnsüline bağımlı (tip 1) ve insüline bağımlı olamayan ( tip 2). Her ifki tip diyabette de hasar, kan glikoz seviyelerinin kontrolüne ve diyabetin süresine bağlıdır.

Diyabette Gözde Hangi Problemlere Neden Olur?

Diyabette gözde katarakt, glokom ve en önemlisi diyabetik retina hastalığına sebep olarak görme azalmasına yol açabilir. Diyabetlerde görme kaybı gelişme ihtimali normalden 25 kez daha fazladır. 20-65 yaş arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkar. Diyabetik hastalarda göz hasarı gelişme ihtimali 10 yıllık diyabetiklerde %20, 30 yıllık diyabetiklerde %80 civarındadır. Fakat hastalığın teşhis ve tedavisindeki gelişmeler sayesinde, zamanında yapılan girişimlerde görmeyi ciddi şekilde etkileyen hasarlara günümüzde daha düşük oranlarda rastlanmaktadır.

Diyabetik Retina Hastalığı Nedir?

Gözün içindeki retina denilen sinir tabakasının damarları tutan bir bozukluktur. Damarlarda tıkanmalar ve sızıntılar oluşarak retina tabakasının beslenmesi ve yapısı bozulmaya başlar.

Üç ana aşamada sınıflandırılır:

  • Başlangıç dönemi
  • Proliferasyon (yeni damar oluşumları) dönemi
  • ileri diyabetik göz hastalığı

Başlangıç Dönemi

Yapısı bozulmaya başlayan retina damarlarının bir kısmı yer yer daralmalar gösterirken, bir kısmı de genişleyip baloncuklar (mikroanevrizma)oluştururlar. Bu bozulmuş damarlardan kan ve sıvı sızmaya başlar. Böylece retinada ödem ve eksüda denilen birikintiler oluşur. Bu dönemde görme genellikle etkilenmemiştir, fakat görmeyi engelleyecek olayların öncüsü olarak kabul edilir. Bazı durumlarda sızıntılar makülada (gözün detay görme merkezi) toplanarak özellikle yakın görmeyi bozabilir. Bu durum maküla ödemi olarak adlandırılır. 15 yıllık diyabetiklerin %80 ‘inde başlangıç dönem hasarlarına rastlanır.

Proliferasyon Dönemi

İyice daralıp tıkanan damarların besleyemediği sahalar oksijensiz ve kansız kaldığı için bozulmaya başlar. Bu sahalarda yelpaze şeklinde yeni damar oluşumları (neovaskülarizasyon) ve fibrotik zar oluşumları (fibröz proliferasyon) ortaya çıkar. Yeni damarların kenarları çok incedir, kolay kanayabilir. Fibrotik zar ise maküla üstünü örterek veya çekintiler yaparak görmeyi bozabilir. Görme, kanamaların ve çekintilerin makülayı etkilediği oranda azalır. Diyabetiklerin %20 ‘sinde proliferasyon dönemi belirtileri izlenir.

İleri Diyabetik Göz Hastalığı

Gözün içini dolduran vitreus denilen yapının hareketleri veya büzülmesi, yeni damar ve fibrotik zar oluşumlarını çekmeye başlar. Zaten ince olan damarlar kanama yapar ve göz içini doldurur(vitre içi kanama). Çekilen fibrotik zarlar da retina dokusunun yırtılmasına ve hasarına neden olurlar(traksiyonlu retina dekolmanı). Ayrıca yeni damarlar göz sıvısının dışarı aktığı yolları etkileyerek göz tansiyonunu yükseltebilir(neovasküler glokom).

Diyabetik Göz Hastalığı Belirtileri Nedir ve Teşhis Nasıl Konulur?

Diyabetik retina hastalığında şikayetler makülanın etkilenmesi, yani görmenin azalmasıyla başlar. Bazen çok ilerlemiş diyabetik göz hastalığı yıllarca belirti vermeyebilir. Hamilelik, yüksek tansiyon, böbrek hastalıkları ve ağır enfeksiyonların diyabetik retina hastalığını arttırdığı kabul edilmektedir. diyabetik retina hastalığından en iyi korunma yolu düzenli göz muayenelerinden geçmektedir. diyabetik retina hastalığı göz doktoru tarafından basit yöntemlerle tespit edilebilir. Her diyabetlinin en az yılda 1 kez göz muayenesinden geçmesi önerilir. diyabetik retina hastalığı bulguları tespit edilen hastalarda göz dibi anjiosu yapılarak retinada damar düzeyindeki hasarlar görüntülenir.

Gözdibi Anjiosu (FFA)

Fundus flourescein anjiografisi (FFA) denilen göz dibi anjiosu son derece kolay bir muayene yöntemidir. Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Kol damarlarından flüoresan bir boya maddesi verilerek boyanın göz içi damlalarında dolaşımı gözlenir ve fotoğrafları çekilir. Böylelikle damarlardan sızıntılar, kanamalar, birikintiler, beslenmeyen sahalar, yeni damarlar, zar oluşumları ve diğer hasarlar tespit edilir, bu sayede tedavi edilecek sahalar belirlenmiş olur. Göz dibi anjiosunun diyabetik retina hastalığı başlamamışlarda kontrol amacıyla yılda 1 kez, retina hastalığı belirtileri başlamış olanlarda, 6 ayda bir yapılması tavsiye edilmektedir.

Diyabetik Göz Hastalığında Tedavi Nasıl Yapılır?

Göz içinde kullanılan laserlerde, kuvvetli bir elektrik akımı argon ya da kripton gazlarından geçer ve enerji oluşur. Laser cihazı bu enerjiyi dar ve düzgün bir ışık demeti şeklinde yönlendirir. Bu demet göz içinde mikroskop ve mercekler ile odaklanır ve sonuçta bu enerji, diyabetik göz hastalığında retina tabakasındaki bozuklukları veya hastalıkları düzeltmek amacıyla kullanılır. Laser tedavisi ağrısız bir işlemdir. Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Göze bir muayene merceği takılır. Laser yapılırken, hastanın tek hissettiği mavi-yeşil renkte flaşlardır(ışık parlamaları). Diyabette retinaya laser 2 şekilde uygulanır. Sadece lokal bir hasar veya ödem varsa, yalnız o bölgeye laser uygulaması yapılır. diyabetik hasar sadece bir sahayla sınırlı değilse, maküla bölgesi hariç tüm retinaya birkaç seans boyunca laser uygulanır. Bu işlem panretinal laser fotokoagülasyon olarak adlandırılır ve proliferasyon safhasındaki diyabetik retina hastalıklarında uygulanır.

Diyabetik Göz Hastalığında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Başlangıç dönemi safhasında görmeyi etkileyen ödem yoksa, tedavi yapılamaz. Hasta 6 aylık aralarla muayene edilir.

Görmeyi etkileyen maküla dönemi gelişmişse veya proliferasyon safhasında sızdıran damlalar, beslenmeyen sahalar ve yeni damar oluşumları varlığında, retina dokusuna laser uygulanır.

Göz içinde kanamalar, fibrotik zarların yarattığı çekintiler ve dekolman gibi ileri diyabetik göz hastalığı safhasında, vitrektomi denilen çok hassas bir göz içi ameliyatı yapılması gereklidir.

İlgili Makaleler

Bunlar da İlginizi Çekebilir